Bundan birkaç yıl öncesine kadar boş atan doğu ekspresine bilet bulmanın zorlaştığı, biletlerin karaborsaya düştüğü ve hatta tur şirketlerince alınıp fahiş fiyatlara turlar düzenlendiği şu günlerde Doğu Ekspresinin ruhunu kaybettiğini düşünüyorum. Sizde benim gibi düşünüyor veya sadece bilet bulamadığınız için alternatif rotalar arıyor olabilirsiniz. İşte bu yazım tam size göre. Yine doğuya gidiyoruz ama bu sefer yolun sonunda canavar var. Evet evet yanlış okumadınız bir canavarın evine gidiyoruz. Neresi olduğunu az çok tahmin edebilmişsinizdir diye umuyor ve şu fotoğrafı aşağıya bırakıyorum.
Okulunuzu/İşinizi ayarlayın, çantayı toplayın salı gidiyoruz!
Öncelikle Van Gölü Ekspresi bilet bulunamaz popüleriteye ulaşmadan bir an önce bilet alabilmek için elinizi çabuk tutmalı, seyahatinizi yaza, bahara, seneye diyerek ertelememelisiniz. Okulu işi ayarladıysanız; ebilet.tcddtasimacilik.gov.tr adresinde ya da (312) 311 0620 numaralı telefondan Ankara garını arayarak biletinizi alabilirsiniz.
Neden hafta içi gidiyoruz diyenleri duyar gibiyim
Van Gölü Ekspresi Ankara-Tatvan-Ankara arasında haftada iki gidiş iki dönüş olmak üzere dört sefer yapıyor. Salı ve pazar günleri Ankara’dan, Salı ve perşembe günleri Tatvan’dan hareket ediyor. (Yine Doğu Ekspresinde olduğu gibi BAŞKENTRAY çalışmaları sağolsun trene Ankaradan binemiyoruz.) Ankara garından 11.00’de kalkan otobüs yolcuları Kırıkkale’nin Irmak ilçesine götürüyor ve tren yolculuğu buradan başlıyor. Dönüşte 07.00’de Tatvan’dan kalkan tren yine bizi Irmakta bırakıyor ve yaklaşık bir saatlik otobüs yolculuğunun ardından Ankara Garına geliyoruz. (Otobüs tcdd tarafından sağlanıyor ve ücretsiz)
Bilet Fiyatları
Van Gölü Ekspresinde seyahat edebileceğiniz vagonlar ve ödeyeceğiniz fiyatlar Doğu ekspresiyle aynı ama biz yinede bir bakalım derseniz:
Pulman: Bildiğiniz koltuktur efendim 2+1 otobüs gibi oturur koltuğa gidersiniz. Kişi başı 46TL ücretiyle trenin en ucuz biletidir.
Örtülü Kuşetli: İlk girdiğinizde karşılıklı ikişer kişilik koltuklar göreceğiniz bu kompartımanda. Koltukları yatırıp üstteki yatakları açtığınızda toplamda dört yatak oluyor ve bunun dışında bir şey bulunmuyor. Görevli yıkanmış, ütülenmiş yatak malzemelerinizi paketlenmiş halde size veriyor. Çift olarak seyahat etmek isterseniz bütün yatakları almalısınız yoksa görevli gelip erkeklerle kadınları ayırabiliyor.(Çift olarak seyahat etmek istiyor ve yataklıda yer bulamadıysanız örtülü kuşetlide diğer iki yatak için %50indirimli çocuk bileti alabilirsiniz) Son olarak örtülü kuşetli için 61liralık ücretiyle trenin fiyat/performans şampiyonu diyebiliriz.
Yataklı: İçinde iki kişilik koltuk, dolap, buzdolabı, masa, montunuz için askı, çantalarınız izin yer, lavabo ve koltukları yatırıp üstteki yatağı açtığınızda iki kişilik yatağı olan bu kompartıman bence Van Gölü Ekspresinde seyahat edilebilecek en güzel yer. İki kişi gitmek isterseniz kişi başı 96TL tek gitmek isterseniz 116TL olan ücretiyle trenin en pahalı bileti.
Kuşetli ve Yataklı vagonların ortak özelliği olarak; her iki seçenektede iç sıcaklığı ve aydınlatmayı kontrol edebileceğiniz bir panel bulunuyor, odanızın cam kapısı tam olarak kapanmasada istediğinizde perdesini çekip kapatabiliyorsunuz ve şimdi kötü haber: Sadece içeriden kilitlenebilen bu kapılar dışarıdan kilitlenmiyor.
İndirimler
Gidiş-Dönüş Biletleri, Genç(13-26 yaş), Öğretmen ( MEB ‘e bağlı veya MEB’den onaylı çalışan tüm öğretmenler), askeri yolcular, yerli ve yabancı basın kartı sahipleri, TCDD/ TCDD TAŞIMACILIK A. Ş. personeline eşi ile eşi ve çocuklarına %20 indirim,
65 yaş ve üzerindeki yolcular ile çocuklara (7-12 yaş) %50 indirim.
Yer istememek koşuluyla 0-6 yaş çocuklar ücretsizdir.
*Yaşa dayalı indirimlerde yaş hesabı yapılırken gün ve aya bakılmaz, doğum yılı esas alınır.
*Ara duraklarda inerseniz ücretler düşüyor.
Tren Kırıkkale, Kayseri, Sivas, Malatya, Elazığ, Muş olmak üzere 6 şehirden geçerek tam 60durakta duruyor.
Van Gölü Ekspresi, Van’a gitmiyor
Van Gölü Ekspresi denildiğinde bir çok insan Van’a gittiğini sanıyor ama tren adından da anlaşılacağı üzre Van Gölüne gidiyor. Nasıl yani? Van gölü Van’da değil mi? Evet büyük bir kısmı Van’da ama Van Gölü Ekspresi, Bitlisin Tatvan ilçesine gidiyor. İnternetten bilet alırken varış istasyonunu Van diye aradığında bunun için çıkmaz 🙂
Eğer Van’a gitmek istiyorsanız trenden indikten sonra birkaç alternatifiniz var. İlk olarak trenden iner inmez sizi karşılayan taksici abilerimiz. Bu, seçeneklerden en hızlısı (yaklaşık olarak bir saat), öğrenci bütçesi için biraz pahalılar ama yinede bir an önce Van’a varmak isteyenler tercih edebilir. Taksileri geçtikten sonra Metro, Best Van, Van gölü, Van yolu, Star Diyarbakır, Cizre Nuh gibi firmaların hemen hemen her saatte bulunabilen otobüslerini tercih edebilir, yaklaşık iki saat süren otobüs yolculuğunun ardından Van’a ulaşabilirsiniz. Benim tavsiyem tüm bunları bir kenara bırakıp feribotla gitmeniz. Benim bindiğim feribot karlarla kaplı dağların hayal ötesi güzellikteki manzaralarını bize izletip, turkuaz renkli Van Gölü üzerinde ağır ağır süzülerek 5saatte Van’a ulaşmıştı. Bu yazıyı yazmadan önce yaptığım araştırmalardan öğrendiğim kadarıyla artık ada vapuruna benzeyen o eski feribotlar kullanılmıyormuş. Onun yerine on kat daha fazla yük taşıyabilen üç buçuk saatte seferini tamamlayan yeni teknoloji iki feribot gelmiş. On kat fazla yük taşıması, daha kısa sürede gitmesi ve birde büyük ihtimalle manzaramıza engel olan(olmayadabilir) deniz otobüsü gibi yolcu bölümü.. Hepsi bizim yolculuk zevkimizi düşüren şeyler gibi görünüyor ama tekrar gitsem yine feribotu tercih ederdim. On kat fazla yük taşımasının bize ne zararı olabilir diyen arkadaşlar için unutmadan söyleyeyim; feribotun belli bir kalkış saati yok. Dolmuş gibi dolunca kalkıyor.
Canavarı Görecek Miyiz?
Taksi, otobüs, feribot bir şekilde Van’a geldik şimdi ne yapalım? Nereyi gezip, neler yiyelim? Yine her zamanki gibi size kendi kullandığım rotayı paylaşıyorum. Kullanıp kullanmamak, durak ekleyip çıkartmak size kalmış. Bu rotayı kullanmak için tıkayın.
- Van Kedisi Evi
Yüzüncü Yıl Üniversitesi içinde bulunan Van Kedisi Araştırma Merkezi Müdürlüğü benim Van’da en sevdiğim yerlerin başında geliyor. Şehir merkezine yaklaşık on kilometre uzaklıkta olan Van Kedisi Evine gitmek için merkezden bir dolmuşa binip yaklaşık yarım saat sonra, son durakta inmelisiniz. İlk geldiğinizde dev bir kedi heykeli sizi kapıda karşılıyor.
Girişin bir lira gibi sembolik bir ücreti var yani kapıda yazan bu ama kim nasıl alıyor ücreti biz görmedik, vermedik. Dışarıda binanın sağında ve solunda kedi bahçeleri var biz gittiğimizde hava soğuk olduğu için kediler içerideydi. Van kedileri kalın derilerine ve kürklerine rağmen diğer kedilerden daha çok üşürmüş bunuda bilgi olarak ekledikten sonra içeri giriyoruz. İlk girişte hediyelik eşyalar alabileceğiniz bir yer var. Sonrasında bembeyaz kürkleri ve renkli gözleriyle saf kalabilmiş türünün orijinalliği bozulmamış sevimli pisiler. Burada kedileri sevebilir, sevindirebilir ve hatta sahiplenebilirsiniz.
- Van Kalesi
Şehir merkezinde sayılabilecek Van Kalesi diğer bir çok kale gibi şehre hakim bir tepe üzerine kurulmuş. Urartu Kralı 1. Sardur tarafından M.Ö. 855 yılında yaptırılan kaleye çıkmak dar ve dik yolları nedeniyle hiçte kolay değil. Kaleye kadar çıktıktan sonra buradaki kafelerde oturup dinlenebilir, hediyelik eşyalar alabilirsiniz.
Kaleye giriş için müzekart geçerli müzekartınız yoksa bilet almalısınız. Kalenin içinde Urartu Kralı Argisti’nin kaya mezarı, Osmanlı döneminden kalma bir cami ve şeytan merdivenleri olarak bilinen kaya basamakları var.
- Akdamar – Ahtamar Adası
Van – Bitlis yolu üzerinde Van’a 50km uzaklıkta bulunan küçük bir iskeleden kalkan teknelerle ulaşım sağlanan Akdamar adası, Van seyahatinin olmazsa olmazı. İskeledeki tekneler sırayla canı isteyince kalkıyor. Evet gerçekten kaptanın canı isteyince. İlk bindiğimizde dolunca kalkacak dendi sonra daha tekne dolmadan kaptan haydin gidek dedi yola çıktık
Yaklaşık 15 dakika süren yolda kaptanın anlattığı hikayeye göre vakti zamanında klişenin papazının Tamara adında bir kızı vardır. Tamara Gevaş’ta yaşayan çobanlardan birine aşık olur. Delikanlı her akşam koyunları ahıla koyduktan sonra sahilden adaya yüzerek Tamara ile buluşmaktadır. Tamara karanlıkta yerini belli etmek ve delikanlının kayaların olduğu tarafa gitmesini engellemek için adanın en müsait yerinde elinde bir mum ile bekleyerek yol göstermektedir. Aradan zaman geçtikten sonra durumun farkına varan papaz kızını bir kuleye hapsettikten sonra havanın kararmasıyla elinde bir mum ile kayalarla çevrili sahile gider. Delikanlının adaya yaklaştığını anlayınca elindeki mum ile kayaların etrafında dolaşıp durur. Kayalardan dolayı yaralanan ve sahile çıkamayan delikanlının yüzmekten nefesi kesilir ve ah tamara, ah tamara feryatları içinde can verir. Adada bulunan Akdamar Kilisesi yörede hüküm süren Vaspurakan hanedanından Kral I. Gakik tarafından M.S. 915-921 seneleri arasında Mimar Keşiş Manuel’e yaptırılmıştır. Kiliseyi yaptırmalarının amacı Kudüs’ten İran’a kaçırıldıktan sonra 7. yüzyılda Van’a getirilen Hakiki Haç’ı muhafaza etmektir.